EEC ile 2001’de İstanbul’da çok katlı bir bina projesinde tanıştım. EEC o zaman çalıştığım firmayla beraber çalışıyordu ve orada komple zayıf akım çözümleri üretti. O dönemde böyle entegre olmuş sistemlerin yapılması zor bir işti. EEC bunu gerçekleştirdi. Bende o dönemden kalan imaj, EEC’nin iş konusunda hassasiyeti ve çözümleridir. Sonraki tanışmamız 2006 yılında Dış Hatlar Terminalinin yapım projesinde oldu.
İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz deneyimimizden dolayı EEC ile Adnan Menderes Havalimanı projesinde çalışmadan önce bir tereddütümüz yoktu. Çok katlı bina projesi o dönemin çok önemli projelerindendi ve sadece yangın algılama değil, entegre çözümler de vardı, otomasyon vardı. O dönemde mühendis arkadaşlarla yakın çalıştık ve onların çalışma disiplinini, mühendislik altyapılarını, EEC’nin ürün özelliklerini ve ne tür firmalarla çalıştığını biliyordum kendi adıma, dolayısıyla 2006’daki Adnan Menderes Dış Hatlar yapım projesinde EEC’yle ilgili bir tereddütüm yoktu.
Ben inanıyorum ki, EEC’nin sektöre girişi bir yangın firması olarak olduğu için uzun yıllardır bu konuda hassasiyetle çalışıyordur. Aldığı distribütörlüklerle de örneğin Carrier eminim ki EEC’ye gelmeden önce bir sürü filtrelerden geçti. Bunun sonucunda da EDWARDS’ın algılama konusunda gerçekten sorunsuz bir sistem olduğunu düşünüyorum.
Ben ilk 1997 senesinde işe zayıf akım sistemleri konusunda mühendis olarak çalışmaya başladım. O dönemde ben de yangın algılama sistemleri projelendirip kuruyordum. Ben de değişik firma ve ürünlerle çalıştım ama kurulumda hep sorunlar yaşadım. Bunun bir kısmı her ne kadar altyapı kurucularıyla ilgili olsa da bir kısmı doğrudan ürünle ilgiliydi. Marka vermem doğru olmaz. Bir fabrika kurulumunda yine ithal olan bir marka kullanmıştık. O sistem bir süre sonra çalışamaz hale geldi, çünkü o kadar çok asılsız ve nedensiz alarm geliyordu ki, kullanıcı bir süre sonra bundan bıktı ve sistemi söktü. “İstemiyorum bunu” dedi ve söktü. Şimdi Carrier’da böyle bir hata payı yok. EEC’nin ürün ve hizmetlerinin bizim için en faydalı özellikleri ürünün tasarım anlamında çok işlevsel olması, yazılım opsiyonlarının aynı şekilde çok geniş ve kullanıcı kolaylığı sağlaması. Fireworks tarafı aynı şekilde sorunsuz kullanıcı kolaylığı sunan bir yazılım. Bunun üzerine EEC’nin mühendislik ve bakım sonrası işletim hizmetlerini de eklediğimiz de şu an da oldukça iyi bir noktadayız.
Hatalı Yangın Alarmları Neden Oluşur? »
Yangın algılama sisteminden beklediğimiz birincil olarak kuruluş amacına uygun çalışsın, ne tasarladıysanız bunu alabilesiniz. İkincisi arıza minimum seviyede olsun. Üçüncüsü kullanıcıya bakım işletim kolaylığı sağlasın. Ben bu üç unsurda da EDWARDS tarafının EEC ile birlikte başarılı olduğunu düşünüyorum. Ürün bizim her türlü yangın algılama ihtiyacımızı sağlayabilecek nitelikte. Arıza sıklığı çok az, asılsız ihbar yok denecek kadar az. Bir dönem panel tarafında sık sık power card problemi yaşadık. Bunları değiştirdik uzun zamandır bir card problemi de yaşamıyoruz. Son olarak da biz EEC ile şu anda bakım anlaşmalı çalışıyoruz. Bizim güvenlik personelimizde mutlaka sirkülasyon oluyor. Yeni personeller katıldıkça anında yerinde eğitimiler tekrarlanıyor. Onlar sisteme hâkim olduğunda ve özellikle senaryo tarafına hâkim olduğunda, kullanımı kolay, her türlü ihtiyacımızı giderebildiğimiz bir sistemimiz olmuş oluyor. Biz oldukça memnunuz EEC’den.
EDWARDS Yangın Alarm Sistemleri »
Yangın algılamanın iki tarafı var, sistem tarafı bir de servis tarafı. Sistem tarafında yangının oluşum esnasında algılanması var. Geçenlerde sabaha karşı bir olay yaşandı. Bir yiyecek içecek deposunun olduğu mahalde aydınlatma balastı kısa devreden eriyor ve o plastik damlamaya başlıyor ve damladığı yerde de yanıcı madde var. Depo normalde kapalıdır ama o gün depoda sanırım malzeme almaya gelen bir görevli var. Kasada uğraşıyor, depo tarafına geçmiyor ama kepenk açık, yangını görmüyor. Kasa tarafında olduğu için hissetmiyor. Alarm düşüyor bizim güvenliğe, tesadüftür ki işte o kepenk kapalı değil açık. Güvenlik hemen müdahale ediyor. “Burada yangın alarmı aldık.” Görevli diyor ki, “Yok öyle bir şey.” Buna rağmen kontrol için içeri giriyor bakıyor. Hakikaten de alevlenmek üzere olan duman çıkarmış bir yangın var. Gecikilmiş bir algılama ve gecikilmiş bir müdahale orada ciddi bir yangının oluşmasına, sirayet ederek tüm havalimanın bir bölgesinin kapatılacak noktaya gelmesine, operasyonunu durduracak bir olaya neden olabilir. Tesadüflerle de beraber ama asıl sistemin gerekliliklerini yerine getirdiği bir olaydı. Böyle bir tecrübe yaşamak bizim için de çok önemliydi, çünkü gerekli tedbirleri aldık.
EEC’nin birçok ürünü var ama biz sadece yangın tarafında bugüne kadar çalışabildik. EDWARDS tarafıyla çalıştık, eminim ki EEC’nin ürün gamında başka sistemler de var. Yangın anlamında hem algılama hem söndürme tarafında geniş bir ürün gamı var. Biz EDWARDS’tan çok memnunuz; algılama hassasiyetinden ve yazılım opsiyonundan.
Bir tek şey bizi işletme olarak üzüyor. Sisteme işletme olarak müdahale etme noktasında yetersiziz. Bizim işletme olarak her ne kadar yetişmiş yeterli teknik personelimiz olsa da bunun bir yetkinliği var, dongle sahibi olma konusu var, yazılım eğitimi alma konusu var. Keşke EEC müşterilerine böyle bir hizmet de verebilse. Bizim gibi bir alt yapısı olan, mühendislik departmanı olan, 24 saat teknik eleman bulunduran müşterilerine hem teknik eğitim hem dongle’ı ücret karşılığı verebilse. Böyle olduğunda biz süreçlerimizi daha kolay yürütülebiliriz. Çünkü yaşayan bir binayız. Sürekli eklentiler çıkarmalar oluyor. Onların hepsi yeniden yazılım yüklemelerini gerektiriyor. Dolayısıyla orada biraz kendimizi eksik hissediyoruz. Ama bakım sözleşmesi yaparak bu eksiği kapatıyoruz.
Yangın Alarm Sistemlerinize Hangi Sıklıkta Bakım Yaptırmalısınız? »
EEC’yi mutlak tavsiye ederim, ben EEC’nin mühendislik geçmişine çok güvenirim. 36 mühendis, 72 teknik personel Türkiye’de zayıf akım konusunda çalışan çok az firmada bulunur. Bu anlamda hem gelişen ihtiyaçlarımızı giderme konusunda hem mevcut sorunlarımızın çözümü konusunda bugüne kadar herhangi bir problem yaşamadık. Mutlak bir şekilde öneririm.
Ege Bölge’nin kurulması bizim için çok yerinde oldu. Çünkü daha önce her ne kadar Ege’de teknik personel bulundursa da EEC daha çok Vestel Manisa odaklıydı. Dolayısıyla gecikmeler yaşanabiliyordu. Şimdi Ege Bölge Ofisi kurulunca teknik kadro yapılanması arttı, yerinde müdahale süresi daha gelişti. Bu bizim için memnuniyet verici bir şey. Diliyorum ki, başka sistemlerde de beraber çalışabilme koşulları oluşsun, güvenlik tarafında, ses tarafında, otomasyon konusunda dilerim.
EEC’nin ürünlerinin kalitesini başarılı buluyorum. Ürünlerin özellikleri ihtiyaçlarımızla mutlak, %100 örtüşüyor. EEC’nin işi teslim etme süresi konusunda ise, şunları söyleyebilirim; zayıf akım sistemleri inşaatın bir parçasıdır ama son halkasıdır. Çünkü tüm detaylar biter inşaatta, mimari detaylar biter, mekanik yerleşir, elektrik altyapısı biter, en son zayıf akım sistemleri montajı yapılır. Çünkü bunlar hem sıva altı olması sebebiyle hem de mimari dizaynda en sona kalması nedeniyle en son halkadır. Bunun dezavantajı da şudur, bina açılmak için sizi bekler ya da bina açılır siz arkasından devam edersiniz. Benim yaşadığım tüm projelerde bina açıldı ve biz arkasından gece gündüz sistemleri çalıştırabilmek için efor sarf ettik, zaman sarf ettik, çaba harcadık. Bu anlamda ben EEC ile hem Dış Hatlar hem İç Hatlar Terminalinde açılış sonrası süreci birebir yaşadım, Türkiye’deki inşa yapılanmasının bir sonucu ama EEC’den kaynaklı bir sorun yaşamadık.
Satış personelinin yaklaşımı ve iletişimi konusunda şöyle bir tecrübemi aktarayım. İç Hatlar Terminali yapım projesinde mimarımız çok farklı bir dizayn ortaya koydu. Proje yükseltiler, kat-kot farklılıkları, tavan yapıları, geçişler gibi çok birbirinden farklı karakteristiğe sahipti. Dolayısıyla bina homojen değil, birçok katmanı ve birçok farklı detayı içeren bir proje oldu. Geldiğimiz noktada şöyle bir problem yaşadık, biz yangın sisteminin kurulu bulunduğu bazı mahallere ulaşamıyoruz. Noktasal dedektörler, VESDA dedektörleri ve OSID dedektörleri öyle yerlerde monte edildi ki, biz işletmeye geçtiğimizde anladık ki bizim hiç ulaşamayacağımız operasyonel yerler var. Çünkü projelendirilirken altına check-in bankoları konulmuş ve oraya bir araç yanaştırmanız yükseltici platform yanaştırmanız mümkün değil, çünkü altında ona engel hacimler var. Tabi bunlar proje aşamasında gözükmediği için bu detaylar, standart gereği buraya da olur diyerek konuluyor. Öyle yerler var ki bizim VIP dediğimiz bölümde, yapısı gereği bir sürü süslemeli mimari detay oluşturuldu. Öyle yerlerde dedektörler var ki oraya ulaşmamız mümkün değil. Bu bizim EEC ile yaşadığımız kötü bir tecrübe oldu ama tabii ki EEC’nin proje ekibini de suçlamıyorum çünkü o detayları o dönemde proje aşamasında daha bina şekillenmemişken kâğıt üzerinde görebilmeleri çok mümkün değildi. Şimdi bu sorunu nasıl aşarız diye kendi içimizde düşünüyoruz. Ya projeden çıkaracağız o ekipmanları ya da ulaşabilmenin bir yolunu bulacağız.
Açık Alan Duman Algılama Dedektörleri »
Biz EEC yönetimiyle de konuyu paylaştık. Bir havalimanı ziyaretlerinde sağ olsunlar vakit ayırdılar. “Böyle bir problemimiz var, nasıl aşmalıyız?” dedik. Onlar dediler ki, “Sonuçta bu hacimde bir algılama gerekiyor.” Algılamanın nasıl yapılacağı ya da bu projenin nasıl değiştirileceği konusunda bizim havalimanı işletim prosedürlerimizde bazı karar verici noktalar var, projelerin yönetimden onayı alınması vs. gerekiyor. Hala aynı noktadayız, bir çözüm arıyoruz.
EEC nasıl bir çözüm üretilebileceği konusunda net bir şey söyleyemedi bize. Belki somut bir şey söyleyebilirler, “Tamam böyle olmuyor, şöyle çözelim.” diyebilirler. Ama o işleri de yapmak zor, çünkü çalışan bir bina. Bir taraftan çalışan bir binada bunları yapmak zor. Öbür taraftan, getireceği ilave maliyetler var. Daha işin o noktasına hiç gelemedik ama mutlaka çıkacaktır. Nasıl bir sonuç çıkar bilmiyorum ama bu konuda bir bilirkişi tarafından bir yönlendirmeye ihtiyacımız var. “Doğrusu şudur, şöyle yapalım, bunun da projesi şudur, maliyeti budur.” şeklinde bir yönlendirmeye ihtiyaç var.
EEC çalışma disipliniyle kendisini konusunda ispatlamış bir mühendislik firması. Dilerim ki başka projelerde de başka sistemlerde de birlikte çalışabilelim.