Kurulduğu 1988 yılından bu yana sektör gelişimine katkılarıyla bilenen Dudullu, Gebze ve Çerkezköy’de üretim ve depolama alanları bulunan Umur Basım, 430 makinelik üretim parkı ve 1050 personeliyle Türkiye genelinde ve 5 kıtada bulunan müşterilerine 9 farklı ürün kategorisinde hizmet vermeye devam ediyor.
Umur Basım’ın Yatırım ve Projeler Müdürü Yüksel Nas ile Dudullu Tesisleri’nde kullandıkları Securiton Yangın Algılama ve Alarm Sistemleri ve Securiton ASD Çok Hassas Hava Çekmeli Duman Algılama Sistemleri için tercih ettikleri EEC Entegre Bina Kontrol Sistemleri ile ilgili deneyimlerini konuştuk.
EEC’yi yaklaşık 2002’den beri takip ediyoruz, projelerimizin ihalelerinde de yer aldıklarından dolayı zaten tanıyorduk. Aslında biz bu merkez binamızı yaptığımız dönem farklı bir firma ile yola çıkmıştık, seçtiğimiz marka ise EEC’nin de ana markalarından olan Securiton ürünleriydi. Marka ile ilişki ve deneyimleriniz sebebiyle, önce bakım çalışmalarımız sonra da revizyon projelerimizde çözüm ortağı olarak EEC ile devam etmeye karar verdik.
İş birliğine başlarken bir tereddüdümüz yoktu, zaten beklentilerimizin karşılanabilmesi için alanında büyük firmalarla çalışıyoruz ve EEC’de onlardan biriydi. Şunu belirtmem gerekir, birlikte çalıştıkça memnuniyetimiz de arttı. Çünkü maalesef bazı hizmet aldığımız firmalarla bazen tökezlediğimiz durumlar da olabiliyor.
Takdir edersiniz ki iş satın almakla bitmiyor. Sonra bir aile gibi olmanız, o hizmeti kullandığınız sürece arkasındaki desteği hissetmeniz gerekiyor. Şu ana dek EEC’nin yaptıklarından gayet memnunuz. Cihazlarla alakalı yorum için henüz erken, çünkü burada büyük bir revizyon projemiz var, hatta sisteme ilaveden ziyade direkt yenileme gereklilikleri de doğdu. Cihazlar alındı, montaj süreçleri başladı. Ama yaşayan bir binada tüm bu işlemleri yapmak haliyle uzun sürüyor. Üstelik bu işe başladığımızda, küresel elektronik kriz dönemine denk gelince cihazların teslimi de uzun sürdü. Bu gibi öngörülemeyen durumları da düşünerek, projeyi 2 yıla bitirmeyi hedefliyoruz.
Sistemin faydalı olarak tek bir özelliğini seçip söylemek güç. Tesisimize eklenecek farklı sistemleri de düşünerek, EEC’nin birbiriyle haberleşebilen cihazlarını tercih ettik, örneğin acil anons sistemine de entegre edilecek.
Hassasiyet gösterdiğim tek konu, yanıltıcı alarmların yaşanmaması ve sistemin yalancı çoban durumuna düşmemesiydi. Açık söylemek gerekirse, geçmişte kısmen yaşadık ama kullandıkça ortamımıza uygun detayları da ayarlandı ve şimdi sistemden verimle faydalanabiliyoruz. Bu en büyük faydası diyebilirim, çünkü yangın sistemini kimse güle güle kullanın diye satmıyor, riskleri önlemek niyetiyle alınıyor. Bu yüzden de her zaman güvenebileceğiniz bir sisteminizin olduğunu bilmek insanı rahatlatıyor. Yoksa yangın alarm sisteminin kalitesinin önemini ancak başınıza bir sıkıntı geldiği zaman anlarsınız.
Daha önce bu 3 fabrikamızın dışında kullandığımız kiralık lokasyonlarımızda kötü tecrübeler yaşadık. Çünkü kiralık yerdeki mal sahibi daha önce istediği sistemi kurdurmuş olabiliyor ve yeniletmeyi tercih etmeyebiliyor. Örneğin bugün bir yer daha kiralayacak olsak ve sistem tercihi bize kalsa gideceğimiz adres belli, çünkü burada sistemimizle ilgili problem yaşamıyoruz.
Genel olarak EEC’den memnuniyetimiz çok fazla. Bakımlarını, kontrollerini hep zamanında yapıyorlar. Biz zaten bakım anlaşmalı bir tesisiz, çünkü bu gibi kocaman tesislerde ekibiniz ne kadar geniş olursa olsun her kontrolün her detayını içeride sürekli kontrol etme şansınız yoktur. Dolayısıyla siz kendi işinizi yaparken sistemi de işini bilen birilerine emanet etmeniz, size sistemi çalışır durumda bırakması ve ilavelerle ilgili önerilerini paylaşması, eksiklerle ilgili uyarılarla sizi yönlendirmesi gerekir.
Diğer önemli nokta, sürekli değişen şartnameler, yönetmelikler, kanunlar açısından EEC sayesinde hızlıca haberdar olabiliyoruz. Biz bu konuları yakından takip etmesek de mutlaka bizi değişikliklerle ilgili yönlendiriyorlar. Şu an yaşadığımız revizyon bile bunun bir sonucudur. Çünkü yıllar önce bir tesis ve o tesis düzenine göre yeterli bir sistem kurmuşsunuz ama zamanla değişen zorunluluklara göre eksiklerinizi gidermeniz gerekiyor. Bir itfaiye gelip eksiği tespit etmeden önce, sizin ekibinizin uyarısıyla yapılması gerekeni öğrenme şansımız oluyor ve gereken çalışmaya başlayabiliyoruz.
Sisteme gerektiğinde müdahale etmek çok kolay. Fakat biz az önce bahsettiğim gibi bakım anlaşmalı olmanın avantajını yaşıyoruz. Bizim sisteme müdahale etmemiz pek gerekmiyor, çünkü gayet güzel çalışıyor. Mesela dedektör adreslemeleri yapıldı ve bu güvenlikteki çalışanın işini daha kolaylaştırdı, artık kod vs. yerine direkt tesisimizdeki lokasyon isimleriyle bağdaştırmak nokta atışı tespiti hızlandırdı. Bu güzel bir esneklik.
Sonuçta bir kullanıcı olarak bu sistem taleplerinizin tamamını karşılıyor diyebilirim. Ben yatırım tarafındayım, tabi ki kullanıcı arkadaşlarımın gün içinde yaşadığı farklı durumlar olabilir ama kendi kendilerine çözemedikleri ve içinden çıkılmaz bir sorun yaşasalardı mutlaka bundan haberim olurdu.
Bulunduğumuz binanın alttaki 2 katı 6300 m2, 3 katı ise 4400 m2 ve üstündeki 2 ofis katıyla beraber toplam 43.000 m2 üstünde 7 katlı tesis alanına sahibiz. Taşınma sürecimiz de üretim ve yönetimi ayrı süreçlerde geçirdiğimiz için 2005-2007 arasındaydı. O dönem bazı şeyleri yaparken 4400 m2 bir alanınız var, “şuraya bir oda yapalım, buraya baskı makinesi koyalım” derken sistemin zonelarını da bozduk, şimdi revonasyonla beraber bunu da düzeltiyoruz.
Aslında acil anons sistemini yapmamak için uzun süre ayak diredik ama artık ciddi bir ihtiyaç haline gelmişti. Bilirsiniz bizim ülkemizde bir adım atarken, ruhsat alma anlamında küçük bir şeyler yapmanız bile yeterli görülebiliyor ama öyle eksik bir yatırımda işleyiş anlamında sıkıntılar yaşayabiliyorsunuz.
Ayrıca tesislerimizde makinalar veya bölümler sürekli yer değiştirebiliyor, haliyle mevcut yerleşime dayanarak bir sistem kurduğumuzda o yerleşim öyle kalacak diye bir garantimiz yok. Mecburen 4 genel müdürlük ve onların altındaki farklı üretim başlıklarını düşünerek hareket etmeye çalışıyorduk ama şimdi sürekli bir büyüme halinin sonucunda bir taşınma süreciyle birlikte artık bunu da yapmamız gerektiği kanısına vardık.
İşin en başında hem seslendirmeden anladığım için hem de o dönemler ilgilenmeye vakit olduğundan toplantı odalarımızda ve genel seslendirmeleri ben yapmıştım. Ama şu an gereklilikleri, yapının büyüklüğü ve yoğunluğumuzu düşününce “bu işin altından biz kalkamayacağız” diyerek birkaç yerden teklifler aldık. İşin finansal tarafını da sağolsun Selin Hanım’la çözdük ve önerisi ile 2 binamıza G+M Acil Anons ve Seslendirme Sistemi ürünleri kurulacak.
EEC’yi tercih etmemizin bir diğer sebebi de tüm sistemlerimize hâkim bir çözüm ortağı ve aynı ekiple ilerlemenin avantajına önem verdiğimizdendir. Çünkü en başta dediğim gibi satın aldığınızda her şey bitmiyor, önemli olan satış sonrası hizmetler ve bizim için EEC tek muhataptır. Bakımla ilgili benim yorum yapmam yerinde olmaz ama ilgili arkadaşlarımdan bana gelen bir sorun hiç olmadı, gördüğüm duyduğum bir sıkıntı yaşanmadı. Teknik dışında satış ekibiniz de sürekli bizimle temas halinde.
Açıkçası ben 2019’da renovasyon projemiz büyüyünce sürece girdim, yönetimin onay süreçlerinde mecburen müdahil olmam gerekti. Daha önce de EEC ile bakım anlaşmamız olduğunu biliyordum, normalde ilişkilerimiz çok iyi. Kurumsal bir firma olduğunuz için satış yöneticimizle sadece ticari anlamda konuşurken, işin teknik detaylarında teknik ekinizle birebir muhatap oluyor ve ortak bir dilde anlaşabiliyoruz. Yani firmanın o işle ilgili doğru kişisinden bilgiyi direkt öğreniyoruz, “Buraya şu olur, oraya şuraya olmaz” dediğinizde sizin söylediklerinizi doğru kabul edebiliyoruz. Sonuçta tesisi siz organize etmelisiniz, biz finali görmek istiyoruz.
Maalesef, işine müdahale ettiğinizde bazı firmalar satış endişesiyle teknik anlamda doğru olmayan bir isteğinizi kabul edebiliyor, böylece hatalı ve eksik bir iş yapılıyor. Yaşadığım önemli bir örnek olarak, uzmanı olmadığım bir noktada havalandırma tesisi için “Çapı 60 cm verdiğiniz boru çok geniş, 30 cm kullanalım” dediğimde “tamam olur” yaparız deniyorsa, bu biraz da “ne verelim abime” noktasına gidiyor. Size olması gerekenle ilgili doğruyu diretemiyorsa, çözümünden de emin olmadığını da düşündürüyor. Bu yaklaşımdaki firmalarla bağlantıyı kesmeyi tercih ediyorum.
Teknik ekibiniz yapılması gereken bir işi unutmama fırsat vermiyor. Örneğin yoğunluğumuzdan bazı şeyleri atlayabiliyoruz, bir e-posta ile detay sormak gerektiğinde yarın atarım derim ama kaç yarın geçer o e-posta bekler. Bu gibi durumlarda EEC ekibi sağ olsun, “şu konuda şunu yapacaktık, bunu böyle yapmalısınız” diye hep beni tetikleyen taraf oluyor, yapılması gerekeni unutmama fırsat vermiyorlar. Teknik ekip nöbetçi numaranıza diğer arkadaşlarım ihtiyaç duymuş olabilir mi, sanmam. Açıkçası ben Selin Hanım’a her aradığımda rahatlıkla ulaşabiliyorum ve mutlaka onun üzerinden birileri bana bir çözüm sunuyor.
İş teslimlerinde EEC’den kaynaklı bir bekleme hiç yaşamadık diye biliyorum. Malzemelerin teslimatı ile ilgili olanı en baştan söylemiştiniz ki o da söylediğinizden erken gelmişti. Biz bazı adımları iç aksiyonlarımızdan dolayı öteleyebiliyoruz yine de bizim sürelerimize uyacak şekilde işi planlıyorlar.
Ürünün kalitesi için zaten bir söylenecek bir şey yok, Securiton’u tavsiye ediyoruz. Çünkü cihazlarımız 2007’de devreye alındı, uzun yıllardır sıkıntısız kullanıyoruz. Ayrıca fiyat anlamında geldiğimiz noktadan mutluyuz. Ödemelerde bile çok sıkıştırmıyorlar. Genel olarak bu iletişimden mutluyuz.
Kâğıt sektöründe çalışıyoruz ve haliyle riskli bir tesise sahibiz, buna rağmen çok büyük yangın geçmişimiz yok. Çünkü küçük riskler bir anda büyüyebilir, bunu biliyoruz. Bu yüzden her zaman tedbirliyiz, taşeron çalıştırırken ekip ve ekipman olarak kendi önlemimizi alıyoruz. Kaynakçı çalıştırdığımızda, biliyoruz ki dumanlanma olacak ve havalandırmalar ona göre çalıştırılıyor. Bu önlemi atladığınızda zaten sistemden alarm geliyor ama biliyorum ki aşağıda kaynakçı çalışıyor ve benim orada önlem amaçlı kendi ekibim ve ekipmanım olası bir duruma hazır durumda.
Hep bizden bir adım önde olması sebebiyle, EEC ile çalışmayı kesinlikle tavsiye ederim. Çünkü 40 yıllık meslek hayatımda, cihazınız ne kadar iyi olursa olsun günün birinde problem çıkarmayacak teknik bir ekipman hiç görmedim, duymadım. Örneğin, çok kaliteli bir arabanız olsa bile çok çok iyi bir tamirciye de her zaman ihtiyacınız olacaktır. Bu yüzden üründen ziyade partnerimizin sağladığı desteği ön planda tutuyorum. Biz EEC ile çalışmaktan çok mutluyuz.