USO Center, toplamda yaklaşık 20 bin m2 alana kurulu, 24 katlı bir iş merkezidir. İstanbul'un en eski yüksek binalarından biri olan USO Center, 1999'un sonlarında açılmıştır.
1996'da USO Center'ın ilk yatırımını yaparken Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç'tan danışmanlık aldık. Binamızın zayıf akım sistemleri için bize EEC'yi önerdi. Birkaç firmadan daha teklif aldık. Bir tane İzmir firması, bir tane Ankara, iki tane de İstanbul ve EEC olmak üzere 5 firmayla görüştük. Bu tip işlerde araştırmadan olmuyor, çünkü ciddi bir yatırım vardı. Araştırmamız doğrultusunda EEC'nin gerçekten bu işi iyi yapan firmalardan bir tanesi olduğunu gördük. EEC'nin ürünleri, teklifi ve de çalışmaları daha iyi ve daha başarılı olduğu için onları tercih ettik. 1999'un sonlarında EEC ile çalışmaya başladık ve bakımlarımızda, arızalarımızda, stok malzemelerimizin alımlarında EEC'yle birlikte çalışmaya devam ediyoruz.
EEC ilk başta yangın algılama sisteminin altyapısını yapmayı teklif etti. Saha cihazlarını daha sonra ilave edip veya sadece beynini değiştirip kullanabileceğimizi söylediler. Diğer firmalardan böyle bir bilgi almamıştık. Ofis ve mağaza kiracılarımız da en başından beri EEC'nin altyapısını ve sistemini kullanıyorlar. Farklı firmalarla çalışmalarını istemiyoruz çünkü EEC 20 yılı aşkın bir süredir bizi hiç mağdur etmedi. Biz de arkalarında duruyoruz.
Ben ürünleri çok başarılı buluyorum. Çok uzun yıllardan beri sahada, tozlu dumanlı yerlerde, havanın soğuk- sıcak olduğu yerlerde algılama yapan dedektörlerimiz var. Gerçekten çok başarılı cihazlarla çalışıyoruz.
EEC'nin hizmetlerine 10 üzerinden 9 veririm. Çok güzel bir şeye sahipler, deneyimli çalışanlara. Bize geldiklerinde gözlemliyorum, temiz ve düzgün çalışıyorlar. Bize anlayacağımız dilde açıklama yapıyorlar. "Bu cihazınız ömrü şu kadar kalmış, zor durumda kalmadan değiştirin." gibi durumları açıklamalarını çok beğeniyorum. Hizmet konusunda gerçekten çok iyiler, gece gündüz demeden bize yardımcı oluyorlar.
Ürünlerin bize sağladığı en faydalı özelliklerden biri katlarda sigara içildiğinde veya doğum günü kutlandığında dedektörlerin beni "Burada sizin kurallarınızı çiğneyen bir eğlence var." şeklinde uyarması. Bu 15 belki 20 teknik personelin yapamayacağı bir kolaylık. İkincisi, klima santrali filtrelerimizin içinde herhangi bir kirlilik olduğunda bilgi vermesi. Üçüncüsü de panele her şeyi yaptırabiliyor olmam. Mesela, "Şu saatte anons ver." diyorum, anons veriyor. "Şu saatte şurayı tara." diyorum, tarıyor.
Cihazın her şeyi rapor etmesi de fevkalade güzel bir şey. EST3 panelin yazılımından çok memnunuz. Mağaza kısımlarının bana bağlı olmayan kendi adresli panelleri olmasına rağmen, yine de oralardan bilgi alabiliyorum. Alarm da gelse arıza da gelse bana bilgi düşebiliyor. Biz bina yönetimi olduğumuz için bu elbette işimizi kolaylaştırıyor. Bunlar EST3 panelin artıları. Bu yazılımı herkese rahatlıkla tavsiye ederim çünkü şu anda benim plazamda her ihtiyacımı görüyor.
EEC'yi elbette tavsiye ederim, çünkü birebir muhatap olabileceğimiz kişilere ulaşmak konusunda çok iyiler. Gerek tekliflerde gerek arızayla ilgili bir şey sormak istediğimizde geri dönüş sağlamaları çok güzel bir şey. Bu konuda çok başarılı buluyorum.
Ürünlerin kaliteli olduğunu elbette söyleyebilirim. Ama bizim kullanıcılar olarak dikkat etmemiz gereken de bir husus var: cihazlara çok iyi bakmak zorundayız. Benim 20 yıldır çalışan cihazlarım var. Bakımları düzgün yapılıyor. Binanın her tarafına soğuk rüzgârlar ve toz gelip gitmesine rağmen cihazlar başarılı bir şekilde çalışıyor. Cihazları tavsiye ederim. Şu ana kadar ben cihazlarımla bir sorun yaşamadım. Hani belki saysanız topu topu adresli ve adressiz dedektörlerden bugüne kadar 30 tane ancak değiştirmişimdir. Ürünler benim işimi tamamıyla görüyor. Herhangi bir artısı daha olsaydı diyecek bir şey aklıma gelmiyor, çünkü yok. Ben ürünlerden çok memnunum. İstediğim bilgiyi alabiliyorum ve beklentilerimin tümünü karşılıyor.
EEC bu işi yapan diğer zayıf akım entegratörleri ve yangın algılama cihazları ile kıyasladığınızda biraz pahalı bir firma. Fiyat konusunda sözleşme başta olmak üzere biraz yüksekler. Ben açıkçası bunun bir tık aşağı düşürülmesini isterim.
İşi teslim etme süresine gelirsek; bu istediğiniz işe ve istediğiniz ekipmana bağlı bir şey. Bizim sistemimizde panel haricinde 400'e yakın saha ekipmanımız var. Bugüne kadar EEC'nin yedek parça tedarikinde zayıf kaldığı bir olay yaşamadım. Hatta ekran kartımızı 2 gün içerisinde getirip taktılar. Yolda kalan lastiği patlamış bir araç 3 lastikle gidemez ama stepnesini takabilir. EEC de geçici olarak bir şeyler takıp bizi yolda bırakmadan devam ettirebiliyor. Bu konuda bence çok çok iyiler.
Satın almadan tutun üst yönetime kadar EEC'nin herhangi bir kademesindeki personeliyle ilgili çalışma arkadaşlarımdan şu ana kadar hiçbir şikâyet almadım.
EEC sözleşmemiz gereği bir arıza olduğunda bize belli bir saat içerisinde servis vermek zorunda ama ben EEC'nin ufak bir reset veya ufak bir cihaz değişimi için sık sık buraya gelmesi taraftarı olmuyorum. Bizim de yapabileceğimiz şeyler varsa, bu yazık günahtır. "Ben bu firmaya para ödüyorum gelsin kardeşim yapsın" çalışma prensibinde değilim. Telefonla çoğu işleri çözebiliyorum. EEC de sağ olsun gece gündüz aradığımızda "Emrullah Bey şöyle yapın, biz yarın gelene kadar sizi idare eder." diyerek yardımcı oluyor. EEC bize arıza için senede ya 1 defa geliyordur ya hiç gelmiyordur, bakın ikincisi yoktur. Çünkü hem cihazlar gerçekten çok kaliteli hem biz iyi bakıyoruz, herkese kurcalattırmıyoruz. Bu da bizim için cihazın ömrünü uzatmış oluyor. EEC gelirken yedek parçasını getiriyor, takıyor gidiyor. Çok ivedi oluyor. Bu da süre açısından hem EEC hem bizim için çok çok başarılı oluyor.
Binamız pandemi sırasında boş ama uzaktan bağlanmak rahat oluyor. Binanın boş kaldığı dönemde bile dönüşümlü personelle ve uzaktan kontrol özelliği sayesinde sistem aktifliğini korudu ve risk alınacak bir durum yaşanmadı, çünkü sistemler gerçekten akıllı. Pandemi döneminde cihazların başarıyla çalıştığını bilmek, bizim rahatlığımız demekti. Nasıl bayramlarda, resmî tatillerde, binada hiç kimse yokken bu bina ayakta durabiliyorsa, gerçekten bu EEC'nin cihazlarının sayesindedir.
Şu ana kadar binamızda yangına maruz kalmadık ama yangının ne zaman çıkacağını hiç kimse bilemez. Bakarsınız 10 dk. sonra çıkar bakarsınız çıkmaz. Önemli olan yangına büyümeden ve anında müdahale etmek. Bu da tabi ki bu cihazların sayesinde mümkün. Ben şu ana kadar bu cihazların yapmadığını bir işlem hiç görmedim. Bu sistem olmasaydı çok büyük riskler yaşanabilirdi.
Bazı fabrikalarda açılışa izin almak için göstermelik olarak 2 tane detektörle alarm sistemi kuruluyor, zannediliyor ki bu binayı korur. Halbuki, yangın algılama sisteminin doğru çalışabilmesi için doğru projelendirilmesi gerekir. Kulaktan dolma bilgiyle, iki tane siren bağlamakla yangından korunulmaz. Bu çok önemli bir şey. Belediyeden ruhsat alayım diye yapıyorsanız yanlış yoldasınız. Bir gün o harcamadığınız rakamın size geri dönüşü çok çok ciddi ve can kaybı olmak şartıyla ağır olur, muhakkak olur. Yani kendinizi kandırırsınız sadece, o yüzden bu cihazların var olması gerçekten çok şey kazandırıyor.
Ben niye rahat ediyorum bina kapalıyken? Biliyorum ki, sistemlerim çalışıyor, aktif durumda. Ufak bir şey çıkarsa benim evden müdahale etmem veya güvenlik arkadaşlarıma ulaşmam 1 dakikamı alır ve o 1 dakika içerisinde çok büyük yangınlardan kaçınabiliriz, çok şeyler kurtarabiliriz. Bir kere cihazların çalıştığından emin olmanız lazım, cihaza iyi bakarsanız o da size iyi bakar. Yani 100 tane güvenlik elemanının belki 500'ün yaptığını bir tane panel fazlasıyla yapabiliyor.