Yakın zamanda maalesef çok sayıda terör katliamı ile karşılaştık. Atatürk Havalimanı, Reina, Ankara Garı, Beşiktaş Stadı, Melikgazi, Suruç, Şahinbey vb. olaylarda saldırılar kişiler ile ya da araçlar ile yapıldı.
Birçok terörist, saldırıya başlamadan günler hatta aylar önce saldırı yapacağı bölgede keşif yapıp, elektronik ve fiziki güvenlik sistemlerinin zayıf noktalarına bakıp planlama yapmaktadır.
Terörle mücadele uzmanları, terör olaylarının hedef fırsatlarının kalabalık tren istasyonları, havalimanları, stadyumlar ve alışveriş merkezleri olduğunu belirtmektedir. Bu yerlerin teröristlerin fark edilmeden olayları yerine getirebilecekleri ve maksimum medya etkisi elde edebilecekleri yerler olduğu kolayca öngörülmektedir. Teröristeler kara paralarla yüksek teknoloji ve yüksek istihbaratı satın almakta ve kullanmaktadır.
Yukarıdaki profile uyan terörist fırsatlarının çoğu CCTV izlemeleri ile bertaraf edilmeye çalışılmaktadır.
Günümüzde kullanılan CCTV sistemlerinin çoğu etkili değil. Kullanılan kameraların birçoğu doğru şekilde konumlandırılmamış ve yanlış yönlere bakıyor. Ayrıca birçoğunun modeli eski ya da çözünürlüğü çok düşük. Birçok işletme sadece emniyet güçlerinin tavsiyelerini yerine getirmek için sistemler kuruyor.
Kuşkusuz iyi tasarlanmış bir video gözetleme sistemi potansiyel bir olayın değerlendirilmesini sağlamak için izleme, gözetim ve istihbarat toplama sağlayarak terörle mücadeleye yardımcı olacaktır. CCTV kullanımı ile olay sonrası delil toplamada ve adli analizde birçok süreç hızlıca çözülebilmektedir.
Teknik açıdan bakıldığında, iki temel sorunun ele alınması gerekmektedir: Kamera konumu ve kullanılan teknoloji.
2000'li yıllarda CCTV Sistemleri Türkiye için yeni bir alandı ve maalesef tasarlama ve uygulama tecrübesi olmayan firmalar nedeniyle büyük bir kısmı kötü planlanmış ve tasarlanmıştı. CCTV ve Video Kontrol endüstrisi olağanüstü bir oranda büyümüş olmasına rağmen, büyük ölçüde düzenlenmemiş olarak kalmaya devam etmesinden dolayı ve bilinçli CCTV şirketlerinin az olması nedeniyle sorun daha da artmıştır. Günümüzde bazı birinci sınıf şirketler sektörde faaliyet gösteriyor ancak maalesef endüstriyi çürüme noktasına getiren birçok firma da var.
İyi bir tasarımda kamera konumları polis, jandarma, telekom şirketi, elektrik idaresi, belediye, yerel makam ve CCTV uzmanları arasında istişare edilerek belirlenmelidir.
Bununla birlikte, kullanıcıların kameralardan beklentileri hakkında genellikle yetersiz bilgisi vardır. Ne görmek istiyorsunuz? Ve ne detayda? Caydırmak, önlemek, tespit etmek veya kovuşturmak için tasarlanmış bir sistem midir? Proaktif mi çalışacak, reaktif mi çalışacak veya her ikisi de mi? Sistem sürekli olarak insanlı veya insansız mıdır ve olaydan sonra olayla ilgili bilgi vermek için bir olayın rapor edilmesinden sonra mı kullanılmaktadır? Sistemin kapsamı ne (suçun önlenmesi ve tespiti, kamu güvenliği, vb.)?
Ele alınması gereken en önemli alanlardan biri de canlı görüntülerin izlenmesidir. Sadece iki monitörü izleyen bir CCTV operatörü, 10. dakikadan sonra %45'lik bir veriyi kaçırmaya başlamakta ve sadece 20. dakikadan sonra %95'lik olay verisini kaçırmaktadır.
Hareket ve ses algılayan akıllı video analizleri gibi merkezi yazılımların yanı sıra kamera üzerinde entegre video analizi olan IP kameraları kullanmak görüntüleri daha etkili ve hata olasılığı daha düşük hale getirebilir.
suç ve suçla mücadelede hızlı ve etkili olma imkânı sağlayacaktır.
CCTV sistemlerinin anti-suç ya da anti-terörist olmasına bakılmaksızın, kent binalarının hem binayı hem de çevresini izlemek üzere kurulmuş kameralara sahip olması ve bu sistemlerin pek çok sistemin entegrasyonunu içermesi gerektiğini söylemek gerekiyor.
Sadece şehir merkezlerindeki yapılarda değil, sahillerde, sınırlarda, sınır kapılarında, gümrük kapılarında, havacılıkta, denizcilikte, göçmen yönetiminde, afet ve acil yönetimlerinde entegre bir işbirliği gerekmektedir. Bu amaçla standartlaşmaya gitmeli ve birbiri ile entegre sistemler kurulmalıdır.